Biliriz ki Türk Sineması biraz da "sinirli tonton"ların yeridir.. Hulusi Kentmen, aklımıza gelen ilk isimdir. Babadır, kraldır, pos bıyıklıdır, yufka yürekli bir otoriterdir.
Peki Ünal Gürel?
Uzun bir zaman Kemal Sunal'ın domine ettiği yerli sinema, Natuk Baytan ekolünün efsane karakterler yaratmasının da etkisiyle Ünal Gürel'le buluştu denebilir.. Kimlerdi o karakterler peki: Tokatçı'nın Karbonat Erol'u, Yedi Bela Hüsnü'nün bir kalıp sabunla hacamat edilen Karamürselli Deli Hamdi'si, Sakar Şakir'in Gardrop Fuat'ı, Tarzan Rıfkı filminin Kerpeten Hüsnü'sü ve daha ve daha.. Fatsalı (Pastacı) Osman, Barut Osman, Hastabakıcı Cemal ve daha niceleri.. Ünal Abi'nin bizlere tanıttığı, sevdirdiği koca adamlardı onlar.
Şaban'la sürekli husumet halinde olan, bazı filmlerde bu husumeti bir arkadaşlığıa dönüştürmeyi bilen karakterlere can verdi Ünal Abi.. Biz onu her gördüğümüzde dayak yemekten korktuk, kulaklarımıza "Şimdi ananı laciverde boyadım!", "Bak güzel kardeşim, bak canım kardeşim, ben sinirli adamım, bulaşma bana, ha canım kardeşim, ha güzel kardeşim anladın mı beni!", "Onbin lira yövmiyem de olsa, öldürücem senii, dur kaçmaa!" gibi inanılmaz replikleri kazıdığı için hep teşekkür ettik. Fakat ne yazık ki 6 sene evvel de kaybettik onu.. O tok kahkahası, pos bıyıkları ve iri cüssesiyle hep aklımızdadır. Sevgiler ve sevgiler.
02 Ekim 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder