25 Haziran 2007

Lale Belkıs


Türk sinemasının gerçekten vamp olmayı başarabilen vamp kadınlarındandır Lale Belkıs. Sarı saçları, ince fiziği, yüksek kaşları ve kemikli yüz hatlarıyla Türk sinemasında eşi benzeri olmayan isimlerdendir.

Canlandırdığı karakterler de tipine çok uygundur aslında. Salon kadınlarını oynar hep. Öyle acılı anneyi, işçiyi, çiftçiyi canlandırdığı pek görülmemiştir. Kendisini daha ziyade elinde meyve suyu bardağından bozma viski kadehinde açık çay içip çılgınlar gibi dans ederken görürüz biz.

Bir de sarışınlara yönelik kıskançlıktan olsa gerek kötü kadın rollerindedir hep. Zavallı Sezerciği döver, kötü adamlarla işbirliği yapıp binbir dalavere çevirerek Hülya Koçyiğit'in Filiz Akın'ın kocaları olan Ediz Hun'u Ayhan Işık'ı ellerinden alır. Ama nereye kadar? Tabii ki Türk filmlerinde her zaman iyiler kazanır kötüler kaybeder. Lale de kaybeden kötülerin başında gelir hep.

Toplumsal cinsiyet bağlamında değerlendirdiğimizde Lale Belkıs aslında güçlü, ne istediğini bilen, bunun için elinden geleni ardına koymayan kadındır lakin geleneksel cinsiyet rollerinin yeniden kurgulanmasında çok büyük rolü olan film yapımcıları böyle kadınların varlığını pek tasvip etmediklerinden olsa gerek "kaka" kadın olmuştur Lalemiz. Onun yerine ben bilmem beyim bilirci Hülya'lar, Filiz'ler desteklenmiştir ideal kadın modelleri olarak. Ne de olsa ataerkil toplum kendini sürdürmek zorundadır. Lale Belkıs gibilere yer yoktur bu toplumda.

Yeşilçam'da karakter oyuncularıdır filmleri film yapan, başrol oyuncuları değil. O yüzden de başrol oyuncuları çok sevilse de incelemeye değer görülenler onlar değildir.

19 Haziran 2007

Ekrem Bora


Şu yeşilçam^ın gördüğü en Baba karakterleri oynayan adamdır Ekrem Bora. Ekrem Şefik Uçak olan gerçek adını sahnelere indiğinde estireceği fırtınadan esinlenerek Ekrem Bora olarak değiştiren, Baba-Sevgili-Sert Adam rollerinin değişilmez ismi.

Esas kızımıza yaklaşımı hep sabittir Ekrem baba^nın, önce "koruyanı kollayanı yok, bi sahip çıkalım" düşüncesiyle yamacına alır, ondan sonra da içinde garip bir sevgi yetiştirir ve Jön^ün ortaya çıkışı ile de en mecazi anlamda silahlar çekilir. Ekrem baba, şefkati ve iyi niyetine rağmen yaşına yenik düşer, biraz kırıp dökse de filmin sonunda herkesin memnun olmasını sağlar.

"Yeşilçam^da olacaksın, 200^ün üzerinde film çekeceksin ve hiçbirinde pezevenk ya da eroin kaçakçısı olmayacaksın" deseler inanmazsınız değil mi? işte Ekrem baba bunun canlı kanıtıdır, belki oynamıştır ama akılda kalmamıştır bu da onun temizliğinin eseridir..
En son Gümüş dizisinde oynayan baba, Yeşilçam^da en çok Kenan ismi ile yer almıştır, bu yüzden olsa gerek kendisine bir tek Kenan Pars^ı rakip görürüm..

Kuzey Vargın

Yeşilçam'ın en güzel insanlarından biridir Kuzey Vargın; sevdiğimiz, saydığımız bir "kötü" olmasına ek olarak, kendisinden sonra gelen jenerasyonu da etkilemeyi başarmıştır.. (Meraklısına: Engin Koç'da bunun izlerini görmek mümkün.)
1940 yılının 15 Haziran'ın da, çok sevdiğim bir dostumla aynı gün yani, doğmuş baba.. Hülya Koçyiğit'e en fazla tacizde bulunan aktör olarak adını altın harflerle belleklere kazımasının dışında, son zamanlarda dizilerle de belirmeye başladı ekranlarda: geçmişten bugüne; Canısı, Sırılsıklam, Aşkına Eşkıya, Aşkımızda Ölüm Var, Aşk Oyunu gibi birçoğunun isminin içinde "aşk" kelimesinin geçtiği salt romantik dizilerde gördük onu..

Kötü olanın karşı konulmaz çekiciliğini gördük onda.. Nuri Alço, Hayati Hamzaoğlu, Önder Somer gibiydi biraz ama onlardan ayrılan bir yanı her zaman oldu: Etiğe düşkünlüğü, delikanlı tavırları, hötüröflükten ciddi anlamda tiksinmesi kafalarda ulu manitu imajı çizmesine yetti.. Türk Sineması'nda porno film furyasının yaşandığı yıllara ve bu filmlerde rol alan isimlere bir göz atın, onun adına rastlayamazsınız.. Sırf bu çirkin ahvâl anlaşılsın diye Salih Güney'i bıçaklamadı mı Kuzey Baba? (Tamamen hayâl ürünüdür; aralarındaki husumetten bağımsız olarak, bireysel çıkarımlar bastırılamadan yazılmıştır. Koçum benim.)

Karaoğlan'ı Kartal Tibet'ten sonra canlandırdığını ve reel yaşamında da dediğim dedik bir adam olduğunu biliyoruz onun.. Afacan Küçük Serseri adlı yapımda "Kuzey" karakterini canlandırmasının ise tamamen bir otorite meselesi olduğunu, kendi adını kullanmak istediğini ve buradan hareketle sert mizaçlı delişmen jönümüze kimsenin artizlik yapamayacağını da kavrayabiliyoruz..

Uzatmadan;
seviyoruz onu. Yaptıklarıyla, yarattıklarıyla, kazandırdıkları ile hep kalbimizde. Fahri amcamız: Kuzey Vargın.