23 Temmuz 2006

Menderes Utku..

Türk sinemasında bir ara patlayan "sezaryencik terör çocuk" ya da "aytencik piçin dölü" tarzı filmlerin "afacan^lı" versiyonunda izlediğimiz, uzun saçları ile diğer veledlerden kolayca ayrılan tiptir Menderes Utku.. 8. ve 10. Altın portakal^da en iyi çocuk oyuncu ödülünü kucakladığı falan olmu$tur, biraz önce Hale Soygazi^nin kalbine indiriyordu samanyolu tv^de.. Gariban isimli efsanevi filmdeki afacan rolüyle yine mahalle ile göbek atmı$, tüm çocukların en sevdiği karakter olmu$, nihat ziyalan (niyat ziya lan olarak da bilinir..) tarafından kaçırtılıp uçurumdan atılma tehlikesi ile kar$ı kar$ıya kalmı$tır.. Tabi Ediz Hun kendisini kurtarmı$ biz de mutlu son^la olayı kapatmı$ızdır.. Biraz büyüyünce karizma bir tip oldu ama akıllara afacan olarak yerle$mesi hayatı boyunca problem oldu, ta$ gibi hatunlar "afacanla çıkıyorum" demeye utandığı için ilerlemedi ili$kileri, a$amadı rolünü hayatta.. Tav$an di$leri vardır bu veledin, $imdi büyümü$tür eminim hayvan gibi olmu$tur o di$ler, görmedim uzun zamandır..

19 Temmuz 2006

$ık ol; bütün katiller iyi giyinirler çünkü...

türk sinema tarihinin gördüğü en iyi amca... küçük emrah ve gülcan^a göğsünü siper etmi$; t co$kun^u ye$ilçam^a kazandırdığına ve eğittiğine inandığım muhte$em insan.. ili$ki sonrasında camdan bir panaromik bakı$ı vardır ki anlatımsızdır.
saçları her daim fönlü, robdö$ambr^ı her daim ütülü, gözleri her daim kurbanlarına güdümlü delicesine bir organizma.. pötübör^lerimizi çaylarımıza banarak izlediğimiz filmlerin adamı.. asansöre binilmeyecek adamlar kategorisinin en üst sırasında masumane bir $ekilde gülümseyen ama sağ gösterip sol vuran üstad... en acımasız mafya babası, nam- ı diğer alkapon kerim...
naro^nun kurucusu ya da tam olarak kendisi, gülü$üne reklam alması gereken; ba$bakan gibi adam...
içinde ta$ıdığı sevgi kelebeğini dı$ dünyanın ne kadar kötü olduğunu bildiği için serbest bırakmaz baba, prensipleri vardır; yalnızca türker inanoğlu ile çalı$ır..

..seni seviyorum nuri baba..

Turgut Özatay..

Hiçbir zaman gerçek kötüler arasında yerini tam olarak garantileyememi$ efsane insan.. Ye$ilçam^ın en büyük ma$alarından birisidir Turgut Özatay.. yıllarca kenar mahallelerdeki dandik mafyaların tetikçisi olmu$, masalara oturup i$ konu$acak mertebeye ula$tığındaysa Cüneyt Arkın tarafından "burada uyu$tucusu satılmayacak" çıkı$ları ile ayar edilmi$tir.. Turgut baba toplu silahların adamıdır, rus ruleti falan oynamaz, kalle$likte sınır tanımaz, öncellikle kendi götünü kurtarmaktır amacı, ondan sonrası erkekliğe sığmı$ sığmamı$ farketmez.. ilkeleri, prensipleri yoktur.. toplu silahı eline aldığı anda allahı kitabı da yoktur.. Hiç can alamamı$tır türk sinemasında, çok te$ebbüs etmi$ ama bir türlü ba$aramamı$tır, bunun nedeni de her zaman esas oğlana kur$un sıkmaya çalı$masıdır.. Ben küçüklüğümde hep sorardım "baba bu bıyıklı amca cüneyt arkın^ı öldürecek mi" babam da cevap verirdi "bakma sen o bıyıklı amcaya Turgut Özatay o, iki kur$un sıkar geri kaçar, ömrü böyle geçti.." evet böyleydi belki kariyeri ama biz onu böyle sevmi$tik, ölmezdi de Turgut baba genelde, etrafındaki adamlardan bir kademe üstteydi hep.. Yani mafya babalığı ile sağ kol arasında gidip gelirdi, her filmin sonunu getirirdi mutlaka.. Böyle adamlara ihtiyaç var sinemamızda $imdi, bu tarihte kim kabul eder Turgut Özatay olmayı bilemiyorum, hepimiz için yeniden ba$sağlığı diliyorum.. Ye$ilçam^da öldürmeyi ba$aramadılar ama kanser yendi onu..

18 Temmuz 2006

bir şiirdir nihat ziyalan

Türk sinema tarihinde Hülya Koçyiğit^le en fazla beraber olmak isteyen aktör olarak tarihe adını altın harflerle yazdırmı$, yüce insan nihat ziyalan 1936 yılında adana^da dünyaya geldiğinde, ne türk sineması böyle bir nimetten haberdardı ne de o biliyordu ileride sezercik^i kaçıran adam olarak anılacağını..
yılmaz güney^le tanı$ması bir " hıyar uzatma " fiiliyle gerçekle$e de " çirkin kral" la beraber bir sürü filmde rol aldı... bir nevi nuri alço olarak anılması ise sezercik aslan parçası filmiyle oldu.. kariyerinin zirvesindeydi nihat ziyalan.. gülü$ü erol ta$ gülü$ü çarpı on kötülükte, bakı$ları gama deliciliğinde, kurbanlarını kötü yola dü$ürme mahareti ise ikiyüzyirmisekiz adet suzan avcı potansiyeline ula$mı$tı..
daha sonra yaptıklarından pi$man olan önder somer gibi, kendini bir duygu selinin içinde buldu nihat baba.. sayko davranmaya, çevresindekilere optimist yakla$maya ba$ladı ve büyük tepki topladı... alı$ılagelmi$ nihat^tan eser yoktu.. karısına su getirmeye, çocuklarına çokoprens almaya ba$ladı.. tüm bunlar yetmiyormu$ gibi bi' de $iir kitabı çıkarttı..
güne$le damgalı, kısa pantalonlu sevda gibi kitapları çıktı babanın.. özlenen yüzlerden $imdi.. internet alemlerinde resmini bile bulmak zor.. zor adamdı baba; ondandır...

Eriş Akman..

Türk sinemasında ilk defa "piçöz" kavramının hakkını tam olarak veren, hatta bu kavramın olu$masında büyük katkıları olan bir oyuncudur Eriş akman.. Londra Mountview Theater School^da okumu$tur.. 1976 yılında çekilen Aile Şerefi adlı filmde canlandırdığı oktay karakteri ile bir döneme damgasını vurmu$tur bu adam.. Oktay o ana kadar beyazperde^nin gördüğü en piçöz, en büyük tecazir potansiyeli bulunan karakterdi, eri$ ona öylesine güzel can vermi$ti ki hala birçok türk genci onun gibi beyaz ispanyol paça pantolon giyer ve gözlük takar.. Babasına şımarıkça isteklerde bulunması, üstü açık arabasıyla çocuğa çarpıp kaçması, bunlar da yetmezmi$ gibi çocuğun ablasına i$ olması ile tarihi bir performans sergilemi$, en yakın arkada$ının da tecavüzcü co$kun olmasından ötürü de koca bir "oha" dedirtmi$ adamdır eri$ akman.. bu adam yüzünden ilk defa fiziksel tokat yedi lan münir özkul, hem de adile na$it^in gözleri önünde, tirad manyağı yapacaktı tam babasını ama o da ne "çotanak" diye indi valla tokat, piçliğin luzumu yok lan dedik, kızdık belki kendisine.. ama o sadece rolünü yapıyordu, ve emin olun $u ana kadar onun performansına yakla$an bile olmadı..

-baba, ben o kızı istiyorum baba!
- sıkılıp atacaksın ne de olsa
-olsun baba, istiyorum ben o kızı
- tamam, taaamaam, sen ne istedin de ben almadım (bu ikinci tamam aynen böyle okunur)

filmin sonunda ne oldu, söyleyeyim size sucu rıza yani efsane münir baba, eri$^i kur$un manyağı yaptı.. olaylar böyle geli$ti, öldü oktay belki ama o gün piçöz^lük doğdu..

-oktay..
-öldürdün onu!
-onu ben değil, sen öldürdün..
-niye yaptın bunu, niye?
-ailemin şerefi için.. (i$te bu lan, i$te bu..)

17 Temmuz 2006

Engin Koç


Sizi bilmem ama ye$ilçam denildiğinde benim aklıma gelen ilk insandır engin koç.. Ye$ilçam^ın engin denzilerinde kendisini asan, Banu alkan ile beraber türk sinemasına $ekilsiz insanlardan da ba$rol oyuncusu olabileceğini kanıtlayan yüce bir ki$iliktir.. Sarı güne$ ve güne$ten de sıcak isimli filmleri ile unutulmazlar arasında yerini alan bu adam, nice kötü rolde oynamasına rağmen içerisinde bir sevgi kelebeği barındırır.. engin baba aktörlüğe mankenlikten gelmektedir, mankenlik ajansına gelen manikürcü kızlara i$ olması ile yönetmenlerin gözüne giren, nuri alço ve turgut özatay gibi çınarların gölgesinde yeti$en engin koç, geçirdiği ağır borderline! sebebiyle sinemayı bırakmı$tır.. hiç unutmam sinemayı bıraktığı gün yaptığı basın toplantısında türkiye^de hayat monaco - galatasaray maçındaki gibi durmu$, birçok insan john lennon öldüğünde bu kadar ağlamamı$tı.. öylesine kral adamdır, hatta soyadını ters çevirirsek engin "çok" kral adamdır.. hey gidi günler..